homepage


2007 Senesinin
Sergi Broşürü (PDF)

Sergi Evi nerededir?

2003 Senesinin Sergi Broşürü (pdf)

2003'de düzenlediğimiz sergiler

2004'de düzenlediğimiz sergiler

2004 Senesinin Sergi Broşürü (pdf )

2005'te düzenlediğimiz sergiler

2005 Senesinin Sergi Broşürü, (pdf)

2006'te düzenlediğimiz sergiler

2006 Senesinin Sergi Broşürü, (pdf)

Sergi Şartnamesi
Sergi Evi Hakkında
Sergi Başvuru Formu
 

İmren İyem Aslan 29.06. - 08.07

1964 Yılında Diyarbakır’da doğdu ilk ve orta öğrenimini aynı ilde yaptı. Yüksek öğrenimini 1995 yılında Gazi Üniversitesi Resim bölümünden Erol BATIRBEK atölyesinden mezun oldu. Mezuniyet yarışmasında ödül aldı. Çeşitli orta öğretim kurumlarında resim öğretmenliği yaptı. Aynı zamanda özel anaokullarında resim ve seramik dersleri verdi. 2005 yılında eğitimcilik görevini bıraktı. 2002 yılında Ankara’da TESK Sanat galerisinde, 2005 yılında

Diyarbakır’da Belediye Sanat Galerisinde kişisel sergilerini açtı. 2007 yılında ise İstanbul Çekirdek Sanatın yorumlar sergisine Van Gogh Yorumuyla katıldı. Yine aynı galerinin “66 Kadın 66 Yapıt” sergisine kabul edildi. 2004 yılında Yazar Dr. Uğur İbrahim Hakkıoğlu’na ait ‘Yargının Doruğunda Adaleti Aramak-Kütüphanemdeki Nükteler’ adlı kitapların kapak resimlerini yaptı. Çocuklarla seramik çalışmaya devam ediyor, kişisel çalışmalarını da Ankara’da sürdürüyor. 

KİŞİSEL SERGİLER:

2002 – TESK SANAT GALERİSİ- Ankara

2005 - DİYARBAKIR BELEDİYESİ SANAT GALERİSİ-Diyarbakır

 

GRAFİK ÇALIŞMASI:

Yazar Dr Uğur İbrahim Hakkıoğlu’na ait ‘Yargının Doruğunda adaleti aramak- Kütüphanemdeki nükteler’ adlı kitapların kapak resim ve tasarımları.

 RESİMLERDEKİ YAKLAŞIMIM:

Geç başladığım resim çalışmalarında gözettiği temel yaklaşım resimsel etkidir. Figürlü çalışmalarında insanın modern yaşantı ve güncel uğraşların içerisinde kendinden uzaklaşması ya da kendine dönme isteğinin düşsel manzaraları yer alır.

Lekesel boya anlayışıyla vermek istediği etki zaman zaman gerçeküstücülüğe doğru uzansa da, henüz dünyevilikten uzaklaşmamıştır.

Her resim onun için bir sonraki resmin eskizi niteliğinde, sonu bilinmeyen bir serüven ve tuvalle girişilen bir savaştır.

“Hikâye”den ziyade renk ve etkiyle dile gelen bu çalışmalarda özellikle rengin bağımsızlığını koruduğu, figüre feda edilmediği görülmektedir.

Her resim, bireysel bir eylemdir; sanatçının öznel savaşından sonra izleyiciyle buluştuğu andan itibaren “özel”liğini kaybeder ve değen her bir gözle birlikte yeniden ve yeniden yapılır. Bu noktada, her bir resim “geçmiş an”dan gelen ancak “gelecek an”a bakan ve sırf bu özelliğinden dolayı insanın yapma ve anlama çabasını ortaya koyan “aydınlık” bir uğraştır.