. Diğer haber mektublarımıza

bir göz atın:

 

GÖKOVA-Akyaka'yı Sevenler Derneği'nden

Sicil No:  48 - 06 - 048

AKYAKA - 48650 - ULA

HABERLER  MAYIS  1993

Sayın üyemiz,

Eylül 1991'de kurulan Derneğimizin Yönetim Kurulu, Mart 1993'te yaptığı toplantısında, beldemizde oturanlara, dernek üyelerimize, ilgilenenlere, ilgilere, resmi kuruluş ve makamlara: GÖKOVA-Akyaka'yı Sevenler Derneği'nin çalışmaları ve belde ile ilgili haberleri duyurmak; Gökova - Akyaka'nın tarihi, çevresi, doğası, sorunları, çözümleri ve sizlerin önerileri hakkında bilgi aktarmak; Gökova - Akyaka'ya gelen yerli ve yabancı turistlere yardımcı olmak amacı ile bir haber bülteni çıkarılmasına karar vermiştir.

 Elimizde, kararımızın sonucu olan bu ilk (Haber Mektubumuz) bulunmaktadır, önerileriniz, destekleriniz, yazılarınız ve maddi-manevi katkılarınızla haber mektuplarımızın hazırlanmasına devam edilecektir. Temmuz ayında yapılacak Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda, tüzüğümüze bir madde eklenmesi önerilecek ve kabul edildiği takdirde, haber mektuplarımızı (Haber Bülteni) şeklinde yayınlamamız mümkün olacaktır.

 Derneğimizin amaçları ve bu amaçları gerçekleştirmek için sürdürülecek çalışmalar ve yöntemleri, tüzüğümüzün 3. maddesinde, aşağıdaki gibi belirtilmiştir:

 MADDE 3:

Gökova Körfezi ve Akyaka Köyü ve çevresinde doğayı korumak ve güzelleştirmek, çevre kirlenmesine karşı önlem almak, köyün yerleşme yapı ve yaşam özelliklerini dikkate alarak gelişmesini sağlamak, kültürel ve sanatsal etkinliklerini desteklemek ve turizmin gelişmesine yardımcı olmaktır.

 Dernek bu amacını yerine getirebilmek için şu etkinliklerde bulunur.

a- Köy altyapı hizmetlerinden noksan olan kanal, içme suyu, yol, kaldırım ve drenaj girişimlerinin gelişen ihtiyaçlara göre ve çevreyi bozmayacak şekilde yürütülmesine yardımcı olur.

 b- bölgenin doğa varlıklarının, örneğin canlı türlerinin ve bitki örtüsünün korunması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğine girer. Ağaç ve çiçek dikme şenlikleri düzenler.

 c- Çevre bilinci ön plana alınarak, bölgedeki deniz ve akarsuların korunması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliğine girer. Ağaç ve çiçek dikme şenlikleri düzenler.

d- Bölgedeki yeşil alanların korunması ve halkın buralardan yararlanması için gerekli etkinliklerde bulunur. İlgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar. Yeşil saha, park, çocuk bahçeleri ve meydanların düzenlenmesine yardımcı olur.

 e- Gökova Körfezi ve Akyaka Köyü çevresinde kültür, sanat ve doğa varlıklarının yok edilmemesi için ilgili kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunur.

 f- İmar planı ve yönetmeliğinin uygulanması ve çarpık yapılaşmanın önlenmesinde resmi makamlara yardımcı olur.

 g- Hava, su, toprak ve gürültü kirliliği yaratan; katı atıkların toplanması, taşınması ve yok edilmesi, tarımsal ilaçların yanlış kullanılması, trafik yoğunluğu ve yaratığı sorunların önlenmesi ve bu yolla çevreye ve halk sağlığına verilen zararın en aza indirilmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapar.

 h- Anayasa ve yasalarda yer alan çevre koruması ile ilgili bağlayıcı hükümlerin halk tarafından öğrenilip benimsenmesi uygulamaya açıklık getirilmesi amacıyla çalışmalarda bulunur ve bu konularda yönetime destek olur.

 i- Tüzüğün temel ilkesi ile çekişmeyen konularda şenlik ve kutlamalar düzenler ve bu gibi şenlik ve kutlama olaylarına katılıp destekler.

 j- Yukarıda belirtilen maddeler doğrultusunda Akyaka Köyü ve çevresindeki turizmin gelişmesi için gerekli çalışmaları yapar, ilgili kuruluşlarla işbirliğine girer.

 k- Dernekler yasasına uygun olarak lokaller açar veya kurdurur, kendisi bir lokal kiralayabilir.

 l- Dernek ilke amaçları doğrultusunda arşiv, eğitim, araştırma ve uygulama çalışmaları yapar. Bu çalışmaları üyelerine, köy ve çevre halkına bildirir. Kültür amaçlı geziler düzenler, görsel gösteriler hazırlatır, gösterimini sağlar, ulusal ve uluslararası doğayı koruma etkinliklerine katılır.

 Sayfa başına                *                             *                             *                             *

Amaçlarımız doğrultusunda, derneğimizi yönlendirmek üzere aşağıdaki öneriler, üyelerimizce hazırlanmış ve Temmuz 1992'de yapılan son Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda kabul edilmiştir.

 ÖNERİLER LİSTESİ:

Ekim 1991 - Temmuz 1992 arası için önerilen ve kısmen gerçekleştirilen;

 Ağustos 1992 - Temmuz 1993 arasında gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetler:

 1- Beldemiz içindeki trafiğin, bilhassa yaz aylarındaki artış da göz önüne alınarak, intizama konulması hususunda Belediye Başkanlığı ile temasa geçilmesi;

 2- Gürültü yapan motosikletler için tedbir alınması hususunda Jandarma Karakol Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı ile görüşme yapılması;

 3- Sağlık Ocağı tesisi veya mümkünse, eskisinin ihyası için İl Sağlık Müdürlüğü ile temasta bulunulması;

 4- Kadın Azmağı'ndan Marmaris'e su pompalama projesinin iptali için yapılan çalışmalara devam edilmesi; Kadın Azmağı'nın doğası ve çevresi ile beraber korunmasının sağlanması;

 5- Belde içi koruluğundaki septik çukurun ıslahı için yapılan müracaat ve çalışmaların sonuçlandırılması;

 6- Yeni çöp döküm mahalli tesisi veya mevcudun ıslahı için yapılan teşebbüslerin sonuçlandırılması;

 7- Çöp bidonu temini, dağıtımı ve uygun şekilde kullanılması hususlarında afişler hazırlanması, muhtelif yerlere asılması, çöp torbası dağıtımı;

 8- Belde içi yolların tamiri, noksan asfaltların tamamlaması için Karayolları, Belediye Başkanlığı ve ilgili kuruluşlarla temasa geçilmesi;

 9- Çınardaki plaja iniş için merdiven yapılması hususunda Orman İşletme Müdürlüğü ile temas edilmesi;

 10- Kadın Azmağı ile Akçapınar Deresi arasındaki plajın kullanıma açılmasına çalışılması;

 11- Dernek üyelerinin zaman zaman köy içi temizlik işlerine ve çöp torbası dağıtımına iştirak etmelerinin sağlanması;

 12- Kermes tertip edilmesi;

 13- Beldemizi yeşillendirme çalışmalarına başlanılması;

 14- İmar Planı ıslahı çalışmalarında belediyeye fikir verilmesi.

Sayfa başına                                *                             *                             *                             *

Önerilerimizin büyük bir kısmı, kendi programlarına da uygun olarak belediyemiz ve derneğimiz tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu arada, belediyemize, taşan septik çukuru ıslahında, kullanılmak üzere 3.000.000 TLlik bir yardın yapılmış, kumsala ve uygun görülecek yerlere yerleştirilmek üzere 20 adet çöp kutusu hibe edilmiştir.

 Beldemizde yapılmış ve yapılacak işler hakkında, sayın Belediye Başkanımıza da, bilgi almak için müracaat edilmişse de, yoğun çalışmaları yüzünden yazılı bir beyanat almak mümkün olamamıştır. Gelecek mektubumuzda, kendilerinin görüşlerini sizlere iletebilmeyi umuyoruz.

 Buna karşılık, üyemiz Levent GÖLCÜKLÜ ve Neşe HİSAR tarafında, beldemiz ve beldemizdeki gelişmelerle ilgili olarak hazırlanan iki yazıyı ekte sunuyoruz.

 Derneğimiz, kuruluşundan beri, Akyaka'mızın sembolü olan azmakların doğası ve çevresi ile beraber korunması için uğraşmıştır ve uğraşacaktır. Bu arada, azmaklarımızdan Marmaris ve çevresine su basılması projesine bütün olanakları ile karşı çıkmış ve kampanya başlatmıştır. Belediyemiz de, muhtarlık zamanında alınmış olan, Marmaris'e su verilmesi ile ilgili kararı iptal etmiştir. Kendilerine teşekkür ederiz.

 Azmaktaki doğal yaşam ile ilgili olarak, Akyaka sakinlerinden Heike THOL-SCHMİTZ'den aldığımız değerlendirmeyi de, beldemizde yaşayan bir yabancı uyruklunun görüşleri olarak aşağıda sunuyoruz:

Sayfa başına 

AZMAKTA DOĞAL YAŞAM - KUŞLAR

İlkbahar, leylekler geri döndü! Kül renkli balıkçıl sonunda eşine kavuştu. Kırlangıçlar daireler çizerek uçuyor; mekeler ve su tavukları tekrar yuvalarını kuruyor; serçeler, baştankaralar ve alakargalar - yani, kuşların hepsi büyük bir canlılık ve çalışma içindeler.

 Akyaka'da ve azmakta azmanın akışını ve mevsimlerin değişimini hala doğanın saatine bakarak ayarlamamız hepimizi mutlu etmektedir. Biotobumuzdaki sürüngenler, memeliler, balıklar ve böcekler arasından en çok hayret uyandıran ve insanların en fazla ilgisini çeken canlıklar, hiç kuşkusuz ki, kuşlarımızdır. Bu sevimli varlıkların her yıl sayısız kuş sever ve kuş gözlemcisini Akyaka'ya cezbetmesi sevindirici bir olaydır. Bununla birlikte, sıkı yasaklamalara karşın avlanma ve buna bağlı olarak sazların yakılmasının bugüne kadar önlenememiş olması ise konunun üzücü yanıdır. Fakat, Valimiz Dr. Lale AYTAMAN'ın bu konudaki olumlu çalışmalarının sonucu görülmeye başlamıştır.

 Kuş sayısını azaltan nedenler arasında; Avlanmak, azmakta hızlı tekne kullanmak (saz kuşağının aşınması), saların yakılması (kuş yuvalarının ve kuluçka yerlerinin tahribine ek olarak çevredeki evlerin yangın tehlikesiyle karşı karşıya olmaları), böceklerin öldürülmesi için alınan önlemleri (kuşların beslendiği canlıların yok olması) sayabiliriz.

 Kişisel çabalarımız sonucunda, bugüne kadar 70 tür kuş saptamış bulunmaktayız ki, bunlardan aşağı yukarı 27 tanesi Avrupa'da yok olma tehlikesi altındadır. Ege kıyılarında oturduğumuza göre bölgemizi de Avrupa kapsamı içine almaktayız. Bunlar arasında; Beyaz Leylek, Balaban Kuşu, Kaşık Gagalı Ördek, Kül Rengi Balıkçıl, Balık Karalı, Çavuş Kuşu, Yalı Çapkını, Büyük Örümcek Kuşu'nu sayabiliriz. Mavi Kuzgun (Yeşil Karga) ve Büyük Siyah-Beyaz Yalı Çapkını'nın ise hemen hemen yok olduğunu söyleyebiliriz.

 Bütün bunlara karşın, azmağı ziyaret eden kuş severler, birkaç yıl öncesine kadar Orta Avrupa'da görebildikleri fakat bugün tamamen yok olan bazı kuşların Akyaka'da uçtuğunu izlerken zevkten nefeslerini tutmaktadırlar. Ayrıca, Akyaka'da kısa bir süre kalan ziyaretçiler de çevrelerinde hala bozulmamış bir doğa parçası görünce şaşkınlıkla karışık bir sevince kapılmaktadırlar. Buna bağlı olarak da doğayı seven ve çevre koruma ile ilgilenen kişilerin sayısında bir artış olduğu da gözlemlenmektedir.

 Hayvanlara ve kuşlara gösterilen ilgi ise hiç bir zaman karşılıksız kalmamaktadır; Serçeler bahçe ve sokaklardaki artıkları toplarken alakargalar, karınca ve hatta fare sayısını kontrol altında tutmakta; Baştankaralar ve Mavi Baştankaralar bahçelerimizdeki zararlılara karşı sürekli "savaşırken". Saka Kuşları ve İspinozlar da zararlı otların tohumlarını yemekte; Yalı Çapkınları sivrisinek larvalarını suyun içinden çıkarıp yerken bazıları da gündelik yaşamamızda bize zevkli anlar yaşatmaktadır. Gecelerimizi şenlendiren Bülbül ve Saz Bülbülü'nün hakkını da yememek gerekir.

 Kuşların ve öteki canlıların doğal yaşam alanlarını olduğu gibi koruyup insanların bugüne kadar verdikleri zararları en aza indirmek için bilinçli bir şekilde çalışmaya devam etmeliyiz.

 Gözlerimizin önünde bize bozulmamış bir şekilde sunulmuş olan bu kusursuz biotobun olduğu gibi kalması en büyük dileğimizdir. Çünkü insanlar ancak, bozulmamış ve sağlıklı bir çevrede mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebilirler.

Heike THOL-SCHMİTZ 

 

Turizm mevsiminin açıldığı ve inşaat hızla devam ettiği şu günlerde, Akyaka'ya yabancı turist gönderen Simply Turkey ile, Akyaka'daki yabancı turistlerle ilgilenen, beldemiz sakinlerinden ve T.C. vatandaşı Chrissie Lesley-ETHEM'in görüşlerini de sunmayı görev biliyoruz.

Sayfa başına

 Simply Turkey'den alınan mektup:

Sayın Baylar,

Bu bizim, Akyaka'ya İngiliz turist getirişimizin dördüncü yılı olacaktır.

 Bu süre içinde beldede birçok olumlu gelişmeler olmuştur. Bununla birlikte bir çok sorunların da ortaya çıkmakta olduğunu görmekteyiz. Belde halkının çoğu, turistleri ağırlamak için, hiç de uygun olmayan çok fazla bina inşaatı yapmaktadır. Yatak sayısı arttıkça gelirlerinin de artacağı inancı içindedirler. Fakat, para bırakacak kaliteli turist yatacak yer yanında hava alacağı bir bahçe de istemektedir. Bugüne kadar, bizim isteklerimize uygun olmayan ve ne yazık ki, sahiplerinin gereğinden fazla masraf yaptığı birçok kiralık yer teklifi ile karşılaştık. Halbuki, bahçe içinde iki yatak odalı şirin bir ev, bütün turist sezonu için çok kolaylıkla kiralanabilir. Akyaka'daki kısmen ya da tamamen boş binaların sayısı benim bu görüşümü desteklemektedir.

Hepsi aynı tasarımda olduğu için Ula tipi kooperatif binaları bile bizim için cazip değildir.

İngiliz turistlerin çoğu yemeklerini kaldıkları evlerde kendileri hazırladıkları için, beldedeki restoranların yanında yerel esnafa da para kazandırmaktadır.

1993'te yaptığımız bir ankete göre bizim turistlerimiz, bir önceki yıl kişi başına 2,5 milyon TL.'ni belde içinde harcamıştır. Bu miktara, binaların kira ücretleri ve Akyaka dışında yapılan harcamalar dahil değildir. Akyaka'daki yatırımlar ve gelişmeler, bu turistlerin, belde halkı gelirine yaptığı katkılar göz önüne alınarak yapılmalıdır.

İmar Planı, yoların genişletilmesi vs. gibi hususlarda körü körüne uygulanırsa, Akyaka'nın özellikleri de kolaylıkla ortadan kalkmış olacaktır. Görüşümüze göre şirin Akyaka, bugünkü kişiliğini kaybedip, bir Bodrum ya da Kuşadası olmalıdır.

Bu düşüncelerimizin gerekli yerlere iletilmesi dileği ve Akyaka ile olan ilişkilerimizin verimli bir şekilde daha uzun yıllar sürmesi umudu ile saygılarımızı sunarız.

 Sayfa başına                              *                             *                             *                             *

C.L. ETHEM'den alınan mektup:

AKYAKA ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Burada yaşadığımız sekiz yıl içinde, Akyaka ve çevresini her zamankinden daha temiz görmekten büyük mutluluk duymaktayız. Çöp toplama işleminin bayram tatili süresice de devam etmesi özellikle dikkatimizi çekmiştir.

 Bu arada azmakta yüzen çöplerin azaldığını ve suyu kaplayan yağ tabakasının da hemen hemen yol olduğunu görmekteyiz. Buna bağlı olarak, kuş ve balık sayısında da fark edilir bir artış olmuştur. 

Belediye Başkanımızın beldemizi, Çevre Koruma kurallarına göre geliştirmeye çalıştığı gözlenmektedir.

Buna karşılık, evlerin üzerindeki güneş enerjisi su tanklarının sayısı giderek artmaktadır ve bu da çok çirkin bir görüntü yaratmaktadır.

Park alanları planlanmasını yerinde bir girişim olarak kabul ediyor, yerleşime yeni açılan alan ve yeni yolların monoton görünümünü gidermek için yol kenarlarına dayanıklı ve bodur ağaçlar (zeytin gibi) dikilmesinin uygun olacağını düşünüyoruz.

Belediye yakınlarına, Belediye Başkanının belde halkını, Akyaka ile ilgili planlardan ve gelişmelerden haberdar etmesi için bir ilan ve haber tahtası konulmasının da yerinde olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde, turistleri aydınlatacak bir ilan tahtası da yararlı olacaktır.

Belde merkezindeki tıkanıklığın önlenmesi için, uygun bir yerde, bir dolmuş durağı tesis edilmesi de yerinde olacaktır.

Büyük turistik merkezlerde olduğu gibi, otel, restoran ve benzeri yerlerin reklam panolarının da görüntüyü bozmayacak şekilde yerleştirilmesi ile ilgili kesin kurallar konulmalıdır.

Sokak ve caddelere de isim tabelaları konulması da olumlu bir adım olacaktır.

Keza, belde girişlerine, hız kısıtlama levhalarının konulması ve bunlara uyulmasının sağlanması için arada bir Trafik Polisi kontrolünün sağlanması çok yararlı olacaktır. Tatillerde ve hafta sonlarında bazı sorumsuz kişiler çok tehlikeli araba kullanmaktadırlar. Bu arada, gürültülü ve hızlı motosiklet kullananları da aynı şekilde uyarmak gerekmektedir.

Son olarak da, Belediye Başkanı ile GÖKOVA-Akyaka'yı Sevenler Derneği'nin beraberce Ankara'dan çevre koruma uzmanlarının, bizlere, Akyaka ve çevresinin doğası ile birlikte korunması için, gerekli önerilerde bulunmak üzere davet etmeleri yerinde olacaktır. Çünkü, bu aşamada yapacağımız yanlışları ilerde düzeltmek mümkün olmayabilir. Eğer, beldemizin iyiliğine ve çevre korumasına gerçekten görül vermiş isek, Akyaka'daki bütün ilgili kişilerin ve halkın, politik mülahazaların dışında kalarak çalışması şarttır.

 Sayfa başına                              *                             *                             *                             *

Akyaka'mızın bozulmaması ve yeşili bol betonu az bir belde olarak kalması için, elbirliği ile çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Mimarlarımızdan, Çevre Koruma Planları'na uygun inşaatlar yapmalarını; belediyemizden de plan hükümlerine uymayan inşaatlara izin vermemelerini diliyoruz.

Derneğimiz ile ilgili bazı bilgilere gelince; Derneğimizin üye sayısı 86 asil üye, 5 onursal üye olarak toplam 91'dir. Derneğimizin giriş aidatı, bir defaya mahsus 25.000 TL.; üyelik aidatı ise yıllık 60.000 TL'dir. Derneğimizin yaşamasının ve etkin olabilmesinin, özellikle bağışlarınıza ve aidatlarınızın zamanında ödenmesine bağlı olduğunu hatırlatır, bir dahaki mektubumuza kadar iyi günlerin Akyakalıların olmasını dileriz.

8 Mayıs Cumartesi 1993 günü saat 10'da, Ören'de, Gökova - Kemerköy Termik Santralı'nın çalıştırılmasına karşı yapılacak etkinliğe de, doğası ve çevresi ile bozulmamış bir Gökova - Akyaka'da günlerimizin devamı için, bütün Akyakalıları davet ediyoruz.

 Dernek Adına

Aydın TURUNÇ

Dernek Başkanı

 Sayfa başına

Şehir Haberleri

Levent GÖLCÜKLÜ

Akyaka'da son bir yıl içinde pek çok değişiklik oldu. Eğer Sakar'dan başlarsak; (Sakar, eski Türkçe'de cehennem demek) orada, Akyaka sapağında güzel bir üç yol düzenlemesi var şimdi. İki girişi, iki çıkışı olan bu düzenleme, oradan sapışlarda bir güvenlik ve rahatlık sapladı sürücülere. Sapakla Akyaka arasındaki yol da genişledi, "Davaz Ovası" gibi oldu.

Girişte solda bir camcı dükkanı faaliyette geçti bu yıl. Eczanenin bitişiğindeki dükkanıyla Mehmet DATÇA, beyaz eşyaya başladı (beyaz eşya ticaretinde, en masum "beyaz" ticareti deniyor, çünkü diğer "beyaz"lar sabıkalı).

Şu bizim tarihi Pala (meydandaki dut ağaçlı lokanta) işi bıraktı. Türkiye'de tek çeşit üzerine çalışan tek lokantaydı. Yerine, "dama tünemiş" Türkoğlu Restoranın altındaki küçük lokanta taşındı. Türkoğlu Restoran da kaldırıma masa koyuyor bu yıl. Kaldırıma konmuş bu masalar köy meydanına sevimli bir hava katıyor. Akyaka'da bu olay daha çok denenmeli bence.

Köprüyü geçince solda belediyenin dolgu yaparak kandığı alan (burası da meydan gibi oldu) ve üzerine yaptığı dükkanlar var (5 adet). En büyük dükkan kahve olarak tasarlanmış. Bu dükkanlar (biz buralarda düven de deriz) henüz yapım aşamasındalar.

Otel Giova'nın bitişiğinde Türk-Alman ortaklığı, ikili bir işletme var bu yıl. Bir hediyelik eşya mağazası ve kafe-restoran içiçe düşünülmüş. Onların tarzı da kaldırım kafeleri gibi. Şu yorulmak bilmez ve her işi becerebilen Sami Salar dostumuz da bu yıl burada.

Okuldan aşağı dönünce, Huzur Pansionun karşısında düşen boş alanda yapılacak olan belediye binasının arazi düzenleme çalışmaları var. Ayrıca, o bölgede, genişletilen yoldan ve yığılan taşlardan anlaşıldığına göre bir kaldırımlaşma çalışması başlatılacak. Cemalettin Bey'in (Güvercinli ev) üstündeki koruya belediye, çocuk bahçesi yapıyor. Bahçede, değişik yaş grupları için üç ayrı oyun alanı, bir havuz, bir büfe ve ebeveynler için bir oturma alanı olacak.

Elit Restoran ile Koz Bar'ın arasına bir kuyumcu dükkanı açıldı. (Artık oradan geçerken yanımızdaki hanımlara, "bak, bulutlar ne güzel" diye göğü göstereceğiz). Onun karşısında, şeytanın bacağını bir türlü kıramamış Kafe Bingül, iki yıllık bir aradan sonra değişen işletmecisiyle şansını yeniden denemeye hazırlanıyor.

Bu kış Akyaka'da havalar yağmurlu geçti genelde. Bu nedenle geciken inşaatlar, şu ara harıl harıl çalışmaktalar. İnşaat yasağı da kapıda. Mayıs'ın 15'inde başlayacak. İnşaatlar, bu yıl çoklukla azmak tarafında. Belediye, o tarafta biraz yol çalışması yaptı. Ancak, bu yollar henüz ham durumdalar.

Azmak tarafında yeni olarak, yol boyunca, belediyenin yaptırdığı içme suyu çeşmeleri ve Halil'in Yeri'nin bitişiğinde açılan yeni bir restoran var.

Belediyenin kurduğu şehir için anons sistemi de bu yılın yeniliklerinden biri. Ücret karşılığı özel anonslar yapılabiliyor. (Ancak bozulan hoparlörler pek takibe dilmiyor gibi). Bir de, belediyenin fotokopi makinasından söz etmek gerek. Özel kişiler bu olanaktan yararlanabiliyorlar.

Postane dolayında yeni olarak Artmen Cantez'in yeşil evi var. Bu ev, Ula evlerine diğerlerinden biraz daha fazla benziyor ve kentin birbirine benzer evlerle dolmakta olduğu konusunda bizi uyarıyor.

Bakımsız, kısa ve yoksul görünümlü kumsalımıza bir göz atarsak; orada belediyenin yaptırmakta olduğu ahşap iskele var. Bu iskele kumsalımızın esaslı bir düzenleme projesine ihtiyacı var. Balıkçıların yarattığı kirlilik, kumu sürme biçiminin yanlışlığı, taşıtların kumsala girmesi, sonra tuvalet binasının kamufle edilmesi gerek, palmiye dizisiyle işletmeler arasına parke döşeli bir yürüyüş yolu yapma gereği, derneğin yaptırdığı çöp bidonları da kumsala konmalı ve geceleri ışıklandırmanın zayıflığı ... oranın başlıca sorunları.

Gelecek sayıda buluşmak üzere. Bakalım önümüzdeki bir ayda kentimiz nasıl soluk alıp verecek?

Sayfa başına

Sıcacık Bir Yer Akyaka

Neşe HİSAR

Bir türlü söküp atamadığım yer Akyaka. Bir türlü söküp atamadığım heves içimde deniz. O uçsuz bucaksız su birikintisi. Kıyıları yalayan dalgalarıyla ne güzelsin sen. Bin bir gece masalındaki sihirli bir yer vardır karşınızda. Bir an güneş ışınları suları tutuşturur. Bir altın yağmuru yağar gibi olur masmavi sulara. Cennetten bir köşe Akyaka'm. Yeşille mavinin güzel dostluğunu, kucaklaştığını görürsün her köşesinde. Kuş cıvıltıları bir musiki yaratır sabahın o derin sessizliğinde. Hiç toprakla denizin düzenli soluk alıp verişlerini duydunuz mu? Ben duydum ... Duyuyorum ... Duyabiliyorum ... Bu güzel ve uyumlu solunum benim gözümden kaçmıyor her bakışımda. Yüksekte göğün kubbesinde tel tel ağaran gün, dallar arasından sızan bir ışık cümbüşü yaratır, düşer sulara.

Her yana ince bir buhar elenir o ağaran kubbenin üstünden yavaş yavaş. Gecenin ruhu uyanmıştır, denizin çılgın dalgalarıyla. Tabiat soluk almaktadır rahatça. Bazen dalar arasından bir iki yaprak ve kuş tüyü düşer, güneşin yed, rengi önce ağaçların üst yapraklarını tutuşturur, sonra denizi.

Sabahın erken saatlerinde denize ulaşmak çok güzel. Her şey sizindir o zaman. Sadece size aitmiş gibi tüm güzellikleri içinize çekersiniz. Gözlerinizle soyarsınız denizi serin serin.

Bu yer ümitleri kocaman bir ağaç yapar. Susuz kalan umut fidanlarını yeşertir. Bu yer ki ruhlara iç açıcı bir huzur verir. Bu güzellikler anlatmakla olmaz, yaşamak gerekir.

 

8 MAYIS CUMARTESİ GÜNÜ SAAT 10.00' DA GÖKOVA SANTRALI'NIN KAPATILMASI İÇİN ÖREN BELEDİYESİ ÖNÜNDE BULUŞALIM

 Sayfa başına

GİDERSİN

Sen gidersin sevdiğim

Gidersin ve izin kalır ardında

Görmediğin

Sahillerimde kokun.

Kan tutacak yüreğimi

Her yokuşun başında

Eski yüzlerini,

Gülümsemeni

Anımsar avunurum.

Gidersen ve

Deniz daha hırçındır sensiz

Her yağmur beni ıslatır

Seni düşünürken

Benim değil batığım gözlerin

Biliyorum

Gidersin ve

Her sahilin başında karşımdasın

Sen sevgilim.

 

Samet YAŞAR

 

 Sayfa başına

BU BÖLÜM GEREME KÖRFEZİNİ ANLATIR

Piri REİS

Gereme Körfezi'nin başından başlayalım. İlk başta İspot kalesi gelir. Deniz üzerinde sivri bir tepeye kurulmuştur. Kalenin önünde harap binalar vardır, buradan bir su akar, denize kadar uzanır. Fakat kimse bu suyu içmez. Su ihtiyacı, harap binaların kenarındaki sarnıçlardan sağlanır. Poyraz günlerde kale önü iyi demir yeridir. Kalenin üç mil kadar gün doğusu tarafında Gümret adası vardır. Burası da, günbatısı tarafındaki koy da iyi birer demir yeyridirler. Buraya Bakla bükü denir. Küçük adanın içerisindeki Muskubi koyunda azmaklar vardır. Bu adacığın üç mil kadar gün doğusu tarafında Sığır adası vardır. Bu ada ile Anadolu'nun arası çok sığdır. Her gemi geçemez. Bu kaleden Bodrum kalesi altı mildir. Yol üzerinde, su yüzüne yakın, görünen bir taş vardır. Bodrum, bir küçük kaledir. Kale önünde güzel, geniş bir liman vardır. Tabii bir koydur. Koy ağzına kıble tarafından rüzgar girmemesi için kafir zamanında taş dökmüşlerdir. Limana bu taşların ortasından girilir. Çünkü ağız bırakılmıştır. Limanın beş mil karşısında bir ada vardır. Kara ada denir. Sarp dağlık ve etrafı derin bir yerdir. Demir yeri değildir. Adanın iki mil karşısındaki Anadolu kenarları ta burun ucuna kadar hep demir yerleridir. Burnu, bir mil kadar, gün doğusu tarafına dolaşınca Kızılağaç bükü koyuna gelinir. Bu bucağın gün doğusu burnuna Orak burnu derler. Burnun gün doğusu tarafında bir adacık vardır. Kıcık denir, derin yerlerdir. Kıcık adasının gün doğusu tarafındaki koya Kilisecik derler. Orada harap bir bina vardır. Bu binanın önü demir yeridir. Karşısında bir küçük ada vardır. O adanın gün doğusu tarafında Akkumlu kıyılar vardır. Bunların ortasından bir su akar. Acı oluğundan içilmez. Bu suyun gün doğusu tarafındaki burun ucunda, denizde kayalıklar vardır. Bazen görünür, bazen de görünmez. O kayaların gün doğusuna Kavak koyu denir. Bu koyu tekrar gün doğusu cihetine dolaşınca Fesilge Körfezi gelir. Onun Şolok tarafında bir yumru burun vardır ona da Fesilge burnu derler. O burnun gün doğusu tarafına dolaşınca, içinde levent kayıklarının dolaştıkları azmalara gelinir. Bu azmakları gün doğusu tarafına geçtikten sonra Kereme azmağı gelir ki bu isimde bir koy vardır. Koyun gün doğusu tarafında sivri bir kayalık vardır. Ona da Karaburun derler. Gün doğusu istikametine ilerlersek Akbük limanına geliriz. Limandan Kereme Körfezi nihayetine kadar on mildir. Etraf hep büyük, yüksek dağlardır. Bunun için demir yeri yoktur. Kereme Körfezinin sonunda Gökova suyu vardır. Bu suyun yanında Kermer azmağı denen bir akarsu daha vardır. Bu sulara sandal girer, fakat içmeğe elverişli sular değildir. Bu sahilden Bodrum sahiline kadar olan uzaklık doksan mildir. Bu sahil şeridi üzerindeki suların hiçbiri içilmez. Gökova suyunun önleri ak kumlu, sığlık fakat iyi demir yerleridir. Yalnız, yasın, inbat rüzgarlarına açıktır. Sert rüzgarlar döker. Böyle  inbatlı zamanda yatmak istenirse, körfezin sonundaki yıldız cihetinde olan Gökova suyunu geçip, kıble tarafından lodos üzerine giderek Gökova suyunun beş mil lodos tarafında bir adaya gelinir. Buna Gelibolucuk derler. İyi bir yatak yeridir. Fakat kadırgadan büyük gemiler giremez.

 Ancak Anadolu sahili ile ada arasına da yatılır. Yine bunun lodos tarafında, üç mil açıkta bir ada daha vardır. Oran adası denir. Adanın üzeri nar ağacı gibi binalarla doludur. Eskiden büyük bir şehir imiş. Şimdi binaları durmaktadır. Bunun önü de tabii bir limandır. Büyük gemiler girebilirler. Buraya Anadolu kıyısından ve lodos cihetinden girmelidir. Çünkü, buralar derindir. Yıldız tarafında iki ada vardır ama araları dar ve sığdır. Kadırga geçer. Bu şehir adasının günbatısı tarafında, yarım mil açıkta taşlık vardır, dikkat etmek, çekinmek lazımdır. Adanın lodos tarafında Söğüt Bükü liman vardır. Liman ağzında, iyi demir yeri olan bir ada vardır. Buralarda Küçük Günlük'ten daha elverişli liman yoktur. Tabii bir körfezdir. İki dağın içine girmiştir. Büyük limandır. Sapa yerdir ama içme suyu da bulunur. Pek öyle gemi uğramaz. Bu körfezde daha başka limanlar da vardır ama istenirse haritaya bakın. 

(Kendi adıyla anılan haritasıyla ünlü Osmanlı Kaptan-ı Derya'sı Piri Reis'in KİTAB-I BAHRİYYE adlı eserinden alınmıştır)

 Sayfa başına